Bu destanda adı geçen Rama ve Vanar ırkı aslında kim? Öyle şeyler anlatılıyor ki, öyle büyük güçler atfedilmiş ki kahramanlara sormadan edemiyorum “Bu gerçekten de destanın anlatım özelliği mi yoksa gerçekten de böyle güçlere sahip insanlar ve ırklar yeryüzünde yaşadı mı?” diye. Bu sorular aklımda dolaşırken her gün biraz daha gelişen yapay zeka ve android teknolojisine bakıyorum. İnsansı robotlar var artık. Temel bütün duygular ve hareketler onları imal edenler tarafından yükleniyor ve sonra onlar tıpkı bizim gibi gittikçe daha karmaşık duygular ağını oluşturuyorlar, yeni doğmuş bir bebek mantığında hareket ederek. Hareketlerini geliştiriyorlar ve çok yakında bizlerin arasında olacaklar ya da artık aramızdalar. Bizden daha güçlüler çünkü acı hissi ve korku duygusu yok. Ve kendilerini yaratanlara sadıklar. Üstelik bir açma kapama düğmeleri var. Ya biz de bir zamanlar onlara benzer bir haldeyken bir anda yaratıcılarımıza/yaratıcıya sırtımızı dönüp kendimizin robotik bir teknoloji olduğunu unutarak canlı vasfına sahip bir tür olduğumuzu sanarak hareket etmeye başladıysak? Kendi üstünlüğümüzü sürdürmek için yaşamın tüm kutsal değerlerine ihanet ediyorsak? Açma kapama düğmelerimizi işlev göremez hale getirdiysek, kendimizi en güçlü sandığımız anda aslında ne kadar aciz olduğumuzu göremiyorsak ne olacak? Bizi kim durduracak? “Elimde olsa tüm insanları öldürürüm” diyen bir robot türü mü? Yoksa bizim bir tür android ve yapay zeka olduğumuzu asla unutmayan yaratıcımız mı? Üstelik onun hepimizi teker teker yok etmeye de ihtiyacı yok. Hep yaptığı gibi dünyanın fişini çekmesi yeterli
Tanıtım Metni