Keder, yas ve hayatta kalmanın sevincini ele alan bu roman, Japonya’daki gerçek bir “rüzgâr telefonu”ndan esinlenerek anlatılıp tüm dünyada milyonlarca okuru teselli etmeyi başarmış muhteşem bir metin!
Yui, tsunamide hem annesini hem de kızını kaybettikten sonra günlerini keder ve sorgulamayla boğuşarak yaşamaya başlar. Acısıyla baş başa, hayatta kalmaya gayret ederken bir gün, bahçesinde kullanılmayan eski bir telefon kulübesi bulunan bir adamdan haberdar olur. Söylenenlere bakılırsa oraya gidenler, kaybettikleri sevdikleriyle konuşacak gücü kendilerinde bulmakta ve kederleriyle yüzleşebilmektedirler. Adına “Rüzgâr Telefonu” denen bu kulübeyle ilgili haberler yayıldıkça, tsunaminin yerle bir ettiği Japonya’nın gamlı insanları kilometrelerce öteden oraya yolculuk etmeye başlar. Çok geçmeden Yui de kendi hac yolunu tutacaktır, ancak oraya vardığında ahizeyi eline alıp konuşmaya cesaret edemez. Bunun yerine, annesinin ölümünden sonar konuşmayı bırakan kızıyla ilgilenip onu hayatta tutmaya çalışan Takeşi’yle tanışır. Şüphesiz ki bu karşılaşma, “geride kalanlar”ın hikâyesini değiştirmeye başlayacaktır.
Aynı anda hem yürek burkup hem de iç ısıtan bu kitap, kayıplardan sonra gelecek iyileşmenin sözünü verirken herkesin ziyaretini bekleyen o büyülü kulübenin kendisine dönüşüyor. İçinde dilediğiniz kadar kalıp rüzgâra emanet edeceğiniz sözcükleri seçmekte özgürsünüz…
Basım Yılı | 2024 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 224 |
Yazar | Laura Imai Messina |