Hızlı değişim ve dönüşümlerin yaşandığı dünyada, "sağlık" ve "hastalık" birçok etmenin oluşturduğu ve tanımlanması giderek zorlaşan kavramlar haline gelmiştir. Küreselleşen dünyada bu kavramlara yüklenen anlamlar da değişmektedir.
Bireylerin ve toplumların sağlığının korunması kendiliğinden gerçekleşmez. Sağlığı korumaya ve yükseltmeye yönelik çalışmalardan ve olanaklardan en uygun biçimde nasıl faydalanılacağının bilinmesi ve bilinenlerin de olumlu davranış ve alışkanlıklar halinde, insan ve toplum yaşantısında yer alması gerekmektedir. Bu da ancak toplumun içinde bulunduğu yapıyı anlamak ve toplumsal kurumların işlev ve işleyişlerini iyi saptayarak sağlanabilir.
Sağlık sosyolojisi az çalışılmış sosyoloji dallarından biridir. Dünya Sağlık Örgütü her ne kadar sağlığı "sağlık yalnızca hastalıkların olmayışı değil; fiziksel, mental ve sosyal yönden tam iyilik halidir" şeklinde tanımlasa da sağlık denince ilk olarak akla fiziksel sağlık gelmekte, sağlık sadece tıp uzmanlarının ilgi alanıymış gibi algılanmakta, sağlığın sosyal boyutu ve sağlığı etkileyen sosyal etmenler gözardı edilmektedir. Bu nedenle sağlık konusunda yapılan çalışmaların çoğu sağlıkçılar tarafından gerçekleştirmektedir. Bu kitapta, sağlık-hastalık kavramları toplumun kültür, geleneksel yapı ve değer sistemleri içinde ele alınmakta, 15-49 yaş arası doğurganlık çağındaki kadınların, sosyal sistemin bir alt sistemi olan sağlık-hastalık sistemine ilişkin tutum ve davranışları incelenmektedir.
Basım Yılı | 2015 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 310 |
Yazar | Nurşen Özçelik Adak |