Sağlık ve turizm sektörletinin çakıştığı sağlık turizmi alanı ülke ekonomileri açısından son yıllarda büyük önem arz etmeye başlamıştır. Bu iki sektörün sinerjisi ile sağlık turizmi alanında Türkiye'nin dünya pazarından hak ettiği yeri alması için tüm tarafların desteğine ihtiyaç vardır. Sağlık turizmi alanında Dünya genelinde yılda ortalama 100 milyar dolarlık bir pasta olduğu tahmin edilmektedir. Sağlık turizmi sektörü dünyada yaşanan küreselleşme süreci ve ülke sağlık sistemlerinde yaşanan hizmet alanında uzun bekleme süreleri sağlık hizmeti sunumunda yükselen maliyetler ve kalite problemleri gibi sebepler sonucunda büyük bir sektör olma yolunda ilerlemektedir. Tüketicilerin bilinçlenmesiyle orantılı olarak gelişen sağlık turizm kavramı kişileri tedavi amaçlı olarak kendi ülkeleri dışında diğer ülkelerden sağlık hizmeti sunumundan faydalanma eğilimi göstermesi sebebi ile daha da önem kazanmaktadır.
Ülkemiz coğrafik konumu açısından elverişli olması, yüksek kalitede uıygun maliyetli sağlık hizmeti sunumunun yapılması sebebiyle sağlık turizmi alanında önemli bir konuma ulaşmıştır ancak Türkiye'nin ancak bu pazardan istediği payı aldığı söylenemez. Bugün sağlık turizminde Hindistan, Tayland, Sigapur, Malezya, Polonya ve Meksika gibi ülkeler önemli bir paya sahipken Türkiye henüz öncü ülkeler arasında yer almaktadır. Bilindiği üzere turizm alanında Türkiye bu ülkelerin önündedir. 2012 yılı verilerine göre Turist sayısı ve döviz gelirlerindeki artışla Türkiye dünyada en çok turist kabul eden ülke sıralamasında 6. gelirlerde ise 12.sırada yer almaktadır. Normal bir turistin yaklaşık 10-15 katı daha fazla gelir getirme potansiyeline sahip olan sağlık turizminin önemli son yıllarda kavranmıştır.
En genel anlamda sağlık turizmi kendi yaşadığı yerden başka yerlere sağlık amacı ile seyahat eden insanların oluşturduğu turizmdir. Sağlık turizminin literatürdeki genel kabul görmüş sınıflandırılması(i) Termal turizm ve spa-wellnes turizmi(ii) Medikal turizm (iii) Yaşlılara ve özürlülere yönelik bakım ve rehabilitasyon hizmetlerini de içeren turizm hizmetleri şeklindedir. Türkiyenin bu üç sağlık turizmi alanında yüksek bir potansiyele sahip olduğu bilinmektedir. Sağlık turizminin önemini kavramış olan Sağlık Bakanlığı ve özel hastaneler bu alanda son yıllarda önemli gelişmeler sağlamıştır. Nitekim Sağlık Bakanlığı 2015 yılında 500 bin yabancı hastadan 7 milyar dolar 2023 yılında ise 2 milyon yabancı hastadan 20 milyar dolar gelir hedeflemektedir. Bu hedefe ulaşılabilmesi için sağlık turizmine taraf olan tüm partnerlerin gereken çabayı göstermesi gerekmektedir.
Sağlık Bakanlığı yanı sıra üniversitelerin de bu alana yönelik eğitime öenm vermeye bailadığı görülmektedir. Nitekim Turizm Fakültelerinde ve Sağlık Kurumları İşletmeciliği/ Sağlık Yönetimi bölümlerinde "sağlık turizmi" dersinin ders müfredatlarına girmeye başladığı görülmektedir. Bunlara ilave olarak özellikle akredite olmuş bazı özel hastanelerin ve üniversite hastanelerinin de bu konuya giderek artan bir önem verdikleri gözlenmektedir. Sağlık turizmi alanında bilgi eksikliğini gidermek amacıyla turizm , sağlık turizmi ve sağlık kurumları işletmeciliği alanında uzman akademisyenlerin katkıları ile hazırlanan bu çalışmada konu çok boyutlu olarak ele alınmıştır. Çalışmanın sektör çalışanlarına ve bu alanda eğitim alanlara katkı sağlamasını ümit ediyoruz.
