İfade, kişinin duygu ve düşüncelerinin bir tezahürüdür. Kişi maksadını muhatabına kendine özgü bir şekilde dile getirmektedir. Bu da o kişiye ait ifade tarzını yani üslubunu oluşturmaktadır. Belâgatçılar tarafından hitâbî, ilmî ve edebî olarak tasnife tabi tutulan üslup; edebiyatçı tarafından seçilen konunun biçim ve içeriğine uygun vasıta ve yöntemler kullanılmak suretiyle kendisine özgü kelimelerle anlatmasından doğan edebî değer unsuru ve ölçüsü olarak kabul edilmektedir. Arap dili belâgatinde sıklıkla kullanılan ifade araçlarından birisi de üslûbu’l-hakîm sanatıdır. Bu sanat, ikili diyaloglarda muhataba yöneltilen cevabın beklenmedik bir şekilde olması esasına dayanmaktadır. Bazen sorulan soruya bir cevap olarak gelen bu sanat, bazen de muhatap tarafından gerçekleşen bir eylem veya söze gösterilen tepkiyi ifade etmektedir. Çalışmamız, üslûbu’l-hakîm sanatının Arap dili belâgati içerisinde ele alınış şeklini, karıştırılması muhtemel benzer sanatlarla ilişkisini ve bu sanatın kullanımına dair Sahîh-i Buhârî hadislerinden seçilen örnekleri içermektedir.
Tanıtım Metni