Kekemeliği yüzünden sürekli okul değiştirmek zorunda kalan on bir yaşındaki Maggie, sınıfta konuşmamak ve dikkat çekmemek için elinden geleni yapar. Bir gün babası Maggie’yi “tedavi” için bir kliniğe yatırmak isteyince temiz havanın ona iyi geleceğine inanan annesi Maggie’yi bir süreliğine köyde yaşayan büyükbabasının yanına gönderir. Ama döndüğünde kekemeliği geçmemişse kliniğe yatacaktır. Büyükbabasının köyünün yakınlarındaki ormanda yavru bir kar leoparı ile karşılaşan Maggie onu yakalandığı kapandan kurtarır, tedavi eder, onunla arkadaş olur. Ama çok geçmeden yavru leoparın varlığından haberdar olan köy halkı onun bir an evvel yakalanması gerektiğine karar verir. Çok sevdiği orman da yok edilme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Maggie çok geç olmadan en büyük korkusuyla yüzleşmeli ve konuşmalıdır; hem kendisi hem yavru leopar hem de orman için.
