Bugün, yediden yetmişe herkesin dilinde olan şarkıya da adını veren roman, Kerime Nadir’in "Samanyolu"nu sinemaya aktarma teklifini kabul etmesiyle ölümsüzleşir. Okurun romanda bulacağı konu, yine bir karasevdadır elbette ama farklı mekân ve kahramanlarda ve bu romana özgü "biricikliği" içinde bir karasevda. Romanın filme aktarılması ve bir kez daha ölümsüzlük kazanmasının öyküsünü ise Selim İleri’nin "Samanyolu"na yazdığı giriş yazısından okuyalım: "1959 yılının ilkyazında Neriman Köksal, Kerime Nadir’e telefon eder, Pesen Film adına bir ricası vardır: yapımcı, yönetmen Nevzat Pesen 'Samanyolu’nu beyazperdeye aktarmak istemektedir. Buluşulur; o gün ‘görkemli güzelliği içinde’ki Neriman Köksal, Nevzat Pesen ve yönetmen Orhan Elmas, romancıya önerilerini söylerler. Kerime Nadir senaryoyu yazmaya başlar. Başrollerde Belgin Doruk’la Göksel Arsoy oynayacaklardır. 'Samanyolu’nun ilk çevrimi büyük başarı sağlar. Yine aradan yıllar geçecek, eser, ikinci kez aktarılacaktır beyazperdeye. Hülya Koçyiğit’le Ediz Hun’un 'Samanyolu' ilkinden de etkili olur; 'Samanyolu' şarkısıyla bütün yurtta yankılanır."
Tanıtım Metni