Ofisinin penceresinden İstanbul Boğazını seyrediyordu. “Hayali bile cihana değer” dedikleri İstanbul’u seyretmek bile güzeldi. Göklere uzanan minareleri süzdü önce. Topkapı sarayının muhteşem duruşuna baktı. İstanbul’un iki yakasını birbirine bağlayan o muhteşem Boğaz Köprüsü’ne, boğazın etrafında sıra sıra yükselen villalara dalmıştı gözleri. Boğaz Köprüsü’nün altından büyük yolcu ve yük gemileri yüklerini yüklenmiş, bir gelin güzelliğinde süzülen mavi sularda yol alıyorlardı. Martılar, bahara “merhaba” dercesine grup grup olmuşlar, denize anî hareketlerle pike yapıp balık avlıyorlardı. Ötüşmeleri gemilerin çıkardığı kulak tırmalayan düdük sesleri arasında kayboluyordu.
Tanıtım Metni