İşte böyle yenge, senle ben üzerlerine tiyatro acısı çalınmış iki kadınız. Bu sanata iki hayat vermiş, iki şehidi olan kadınlar, ne kadar uzağındayız şimdi tiyatronun. Hayatlarını veren kocalarımızın yanındakiler kimlerdi? Vardıysa ötekiler, onlarla sahneyi paylaşanlar şimdi neredeler? Belki kalmıştır bir ikisi, görürüz o zaman sahnede, fuayede, kuliste, bir yerlerde işte. Kaldıysa tabii. Ya biz, evet biz? Ama buradayız biz değil mi yenge, tiyatroya iki kurban vermiş, tiyatronun kadınlarıyla akraba iki acılı kadın.
M. Sadık Aslankara, tiyatroya özgülediği bir üçleme yazdı; Bin Yüz Bir Giz (1993), Cicoz (2008) ve son olarak Şano. Bu kısa romanın ana kahramanı, Anadolu’da yaşatılmaya çalışılan bir tiyatro binası. Cumhuriyetin kuruluşunda kabaran kültür sanat coşkusu, halkın içinde yeşeren tiyatro aşkı ve zamanla devlet eliyle yapılanların yine devlet eliyle yıkılması. Tiyatroya adanmış yaşamlara bir ağıt. Aslankara’nın güzel Türkçesiyle.
Basım Yılı | 2017 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 112 |
Yazar | M. Sadık Aslankara |