Bu romanda okuyucu, itibari olaylardan daha çok gerçek olayları okuyacaktır.
Okuyucu bu romanda; son elli yıldır emperyalist güçlerin ülkemiz üzerine tutuştukları bilek güreşini görecektir.
Bu romanda okuyucu; kamplara ayrılan Türk gençliğinin ideolojilere nasıl kurban edildiğini, gencecik beyinlerin Amerikan çıkarları uğruna nasıl heba edildiğini okuyacaktır.
Bu romanda okuyucu; Türkiye’nin 12 Eylül sabahına nasıl geldiğini, 12 Eylül’ün kaybedenlerini ve kazananlarını okuyacaktır.
Bu romanda okuyucu; romantizmle realizmin kıyasıya cengine şahit olacaktır.
Bu romanda okuyucu, Ağrı Dağından yüce, Erciyes Dağının zirvesindeki ak kardan daha ak aşkı bulacaktır.
Velhasıl bu romanda okuyucu, Türkiye dışında, kocaman bir Türk dünyasını bulacak.
Bu romanda okuyucu; Tanrı Dağı’nın zirvesinde Tanrılaşan erleri bulacak, Kürşat’ın ruhuyla buluşacak, Turan ellerde at koşturacaktır.
Kısacası okuyucu; bu romanda yüzyılın değil bin yılın İhanet projesini okuyacaktır.
