I. Dünya Savaşı dendiğinde aklımıza hemen bütün cephelerin en kanlısı Çanakkale Savaşı gelir. Ancak Çanakkale Savaşı öncesinden Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcına kadar İzmir ve çevresinde çok zorlu mücadeleler verildi. Hedef saptırmak isteyen İtilaf Devletleri İzmir’i denizden giriş çıkışa kapattı, her an çıkarma yapılabileceği izlenimi vermek için askeri ve sivil hedeflere bombalar yağdırdı.
Osmanlı Devleti’nin en gelişmiş ticaret ve sanayi kentlerinden biri olan İzmir’de büyük bir kıtlık ve açlık başgösterdi. Salgın hastalıklar insanları kırıp geçirdi, Rumlarla ilişkiler en gergin dönemini yaşadı.
İzmir savunması içinde önemli bir yeri olan, çoğunlukla Rumların yaşadığı Urla bölgesinde ise her şey en çarpıcı biçimiyle kendini gösteriyordu. Casusluk, kaçakçılık, çetecilik, denizden ve havadan yağan bombalar, ölüm, hastalık, göç... Kurtuluş Savaşı’mızı hazırlayan koşulların en iyi görülebileceği Urla’nın bu günleri, Osmanlı Devleti’nin bitişi, azınlıklar, emperyalist güçlerin Türkiye üzerindeki oyunları gibi konularda da yeni düşünceler ve bakış açıları doğuruyor.
