Tarihsel gelişim süreci içinde uluslararası suçlar nedeniyle yaşanılan insanlık dışı olaylar uluslararası toplumu söz konusu suçların yargılanması ve cezalandırılması gerekliliği karşısında harekete geçirmiştir. Özellikle ıı. Dünya savaşı’yla birlikte ivme kazanan “uluslararası ceza mahkemesi” kurma çalışmaları, nüremberg, tokyo, yugoslavya ve ruanda Ad hoc mahkemelerini takiben, 1998 yılında sürekli nitelikteki uluslararası ceza mahkemesi’nin ( International criminal court) kurulması ile sonuçlanmıştır. 2003 yılından beri yargılama yapan mahkeme’nin yargı yetkisine, soykırım, savaş suçları, insanlık aleyhine suçlar ve saldırı suçu girmektedir. Bu çalışmada, uluslararası suç olarak nitelendirilmesi gerektiği noktasında hiç kuşkusuz kabul gören ve maalesef sıklıkla gündeme gelen savaş suçları esas alınmıştır. Konuya ilişkin kavramsal ve tarihsel çerçevenin çizilmesinin yanı sıra, Ad hoc mahkemelerin ve uluslararası ceza mahkemesi’nin statülerinden hareketle hukuki düzenlemeler irdelenirken, mahkeme kararları arasından seçilen örneklerle de uygulamaya yönelik açıklamalar yapılarak eser zenginleştirilmiştir. Yüksek lisans tezi olarak hazırlanan bu eser, doğu akdeniz üniversitesi lisansüstü eğitim, öğretim ve araştırma enstitüsü’nde prof. Dr. Turgut turhan, doç. Dr. Yavuz erdoğan ve tez danışmanı olarak şahsımdan oluşan jüri önünde savunularak oy birliği ile başarılı bulunmuştur. Bu vesileyle, sayın hocalarım prof. Dr. Turgut turhan ve doç. Dr. Yavuz erdoğan’a kıymetli yorumlarıyla yaptıkları katkılardan dolayı çok teşekkür ederim. Bu eserin hazırlanması sırasında, gerek çalışma disiplini ve araştırma tutkusu, gerekse azmi ve gösterdiği özveriyle örnek gösterilebilecek ar. Gör. Gizem uysal’ı başarısından ötürü kutlarken, kendisi ile birlikte çalışmanın şahsım için de oldukça güzel bir deneyim olduğunu ifade etmem gerekir. “nüremberg mahkemesi’nden uluslararası ceza mahkemesi’ne savaş suçları” başlıklı bu kitabın konuyla ilgilenenlere faydalı olacağına duyduğum inancı belirtirken, kitabın basımı aşamasında basım ve dağıtımı üstlenen başta sayın muharrem başer olmak üzere, tüm yetkin yayınevi çalışanlarına teşekkür ederim.