Dünya üzerine gerçekten nasıl düşünürüz? Öyküler anlatmak için sözcükler kullanabiliriz ya da temsil eden resimler çizebiliriz ama hepsinden daha fazla hesaplama yaparız ve bunu yaparken sayıları kullanırız. Sayılar, hissettiğimiz, söylediğimiz, hayal ettiğimiz ve yaptığımız neredeyse herseye biçim ve dokusunu verirler. Steve Connor, sayılabilirliğin niteliğini inceliyor. Sayıların hayatlarımızın neredeyse her alanında oynadığı role bakarken dünyanın, sayıların dünyası olarak portresini sunuyor.
Connor, sayısal varoluşumuzun, düşünceleri harekete geçiren yönlerini inceliyor. En yalnız sayı bir’i şekillendiren beklenmedik tuhaflıklara göz atıyor. Saymayı insani bir olgu olarak ele alıyor, kalabalıklarla, böcek sürüleriyle, çoğul olan herşeyle nasıl ilişkilendiğimizi de bu kapsama dahil ediyor. Hesaplamanın özünün şiir, şakalar, resim ve müziğin içinde olduğunu gösteriyor. Belirsizliği ve şansı ayarlamakta sayıları nasıl kullandığımızı ve dünyayı şemalaştırarak görmemize sayıların nasıl yardımcı oluduklarını anlatıyor. Hatta sayıların ölüm üzerine düşünmemize nasıl yardımcı olduğunu gösteriyor. Connor, yaşamımızın çoğu zaman farkında olmadığımız gizemli yönüne rahatlatıcı bir bakış getiriyor, varoluşumuzla ilgili düşünmemizin yeni ve zengin bir yolunu açıyor.
