Melis ve Muzaffer, o mutlu günlerinde aralarında görmek istedikleri konuklara, haftalarca konuşulacak bir skandal armağan etmişti. Zira Muzaffer, henüz nikâh masasına bile oturamamışken Melis’i terk edip gitti. Genç, güzel ve hem de akıllı Melis ne yapsın?
Eşyalarını sattığı gibi vurdu kendini yollara.
Düğün günü terk edilecek kadar şanssız, dünya turunun ilk durağında efsanevi bir aşka yelken açacak kadar şanslıydı Melis. Atina’da başlayan aşk hikayesi, bütün Avrupa’yı onunla gezecekti. Bazen kırgın, bazen coşkulu...
Atina, Yunan Adaları, Venedik, Roma, Paris, Lizbon, Barselona ve Londra bu büyük aşkın şahitleri olacak, Melis’e hem yeni dostlar hem şahane maceralar kazandıracaktı.
“Avrupa’yı gezmek istiyorum ama bütçem yetmiyor.”
“Ah, ah! Dünya turuna çıkmayı çok isterdim ama zamanım yok.”
Artık bu bahaneler size engel değil. Hem hesaplı hem zamanınızı harcamayan bir dünya turu için siz de Seksen Günde Aşkıalem’i elinize alın ve Melis’le birlikte yola çıkın. Evinizin rahat koltuğunda ya da cadde üstü bir kafede... Belki de bir belediye otobüsünde.
Kemerlerinizi bağlayın ve bir kadının küllerinden doğmasına, bu zamanın masalına eşlik edin. Sizi temin ederiz ki, hayatınızın en güzel seyahati olacak.
Bağdat Caddesi Güzeli ile kalplerde taht kuran Ender Aksu’dan kadınlığa, kadınların gücüne, kadın dayanışmasına, hayata, eğlenceye ve güzelliğe eşsiz bir övgü.
