Libya’nın Cağbûb bölgesinde filizlenen Senûsîlik, yalnızca tarikat değil, aynı zamanda bir cihat ve direniş hareketiydi. Ömer Muhtar’ın da mensup olduğu Senûsîlik, Libya ve Kuzey Afrika tarihine adını altın harflerle yazdırmıştı. Tarikatın büyüklerinden Ahmed Şerîf es-Senûsî ise, tesiri Anadolu içlerine kadar uzanan ve sergilediği liderlikle dönemindeki hadiselerde oldukça hayati roller oynamış bir isimdi.
Emîr Şekîb Arslan, şahsen tanıştığı ve çok etkilendiği Ahmed Şerîf es-Senûsî’nin hayatının önemli bir kesitini anlattığı kitabında, bu büyük mücadele adamının zihin ve duygu dünyasına ışık tutuyor. Ahmed Şerîf’in 1924 Ekim’inde Mersin’den ayrılışından 1933’te Medine’deki vefatına kadar geçen döneme ait bu “son yolculuk” anlatısında, ansiklopedik bilgilerin ötesine geçerek şahsî tanıklıkları aktaran Arslan’ın rikkatli kalemi sayesinde okur, Ahmed Şerîf’in Müslüman coğrafyanın yakın tarihinde neye karşılık geldiğini bütün ayrıntılarıyla görme imkânına kavuşuyor.
Emîr Şekîb ve Ahmed Şerîf’i bir araya getiren ortak payda, İslâm beldelerinin emperyalistlerin kirli emellerine karşı savunulmasıydı şüphesiz. Elinizde tuttuğunuz kitap, geçtiğimiz yüzyılda bu amaç için verilen zorlu mücadelenin mütevazı bir vesikası olma özelliğini de taşıyor.
