Britanya halkının ülkesine ve günlük hayatına dair kaygıları, on dokuzuncu yüzyılda genişleyen serbest ticaret ağları eşliğinde biçim ve mahiyet değiştirmiştir. Küresel mekân ve zaman algısının hâkim bir olgu haline gelmesiyle birlikte mutat aralıklarla ihlal edilen ulusal sınırlar, Britanyalı edebiyatçıların imgeleminde bir yandan mitik bir bereket çağrışımı yaparak önceki yüzyılların başat edebiyat türlerinden romansa özgü unsurları tekrar gündeme getirmiş, öbür yandan sınır tanımaz serbest ticaretin yarattığı korkuları imleyen çokeşlilik, kaçakçılık gibi temaları ön plana çıkarmıştır.
Tanıtım Metni