Siyasal iktidara içkin bir kavram olan meşruluk, iktidarın, sistem içerisinde yapmayı düşündüğü yenilikler için olduğu kadar, siyasal muhalefet için de önemli bir problemdir. Osmanlı Devleti bu meşruluk sorununu İslâm dini ve adalete müracaatla aşmaya yönelmişti. İmparatorluğun kurtuluşu için zorunlu görülen hürriyet ve anayasa talepleriyle belirginlik kazanan tüm yeniliklerde İslâmî kavramların kullanılması dikkate alındığında dinin sistem açısından ne kadar önemli bir meşruluk unsuru olduğu daha iyi fark edilecektir. Batıdaki demokratik parlamenter sistemi Osmanlı ülkesine taşımaya çalışan modern aydın hareketi Yeni Osmanlılar, çıkardıkları çeşitli gazetelerde Osmanlı Devleti'nde dinin meşrulaştırıcı işlevini fark ederek bir sentez arayışına yönelmişlerdi. Yusuf Tekin Şeriat, Meşruiyet ve Meşrutiyet adlı kitabında meşruti monarşiye geçiş sürecinde Yeni Osmanlılar’ın yaptığı demokrasi tartışmalarında dinin nasıl meşrulaştırıcı bir araç olarak kullanıldığını ortaya koyuyor. Elinizdeki eser, Osmanlı’da siyasi modernleşmenin İslâm ile ilişkisini meşrutiyet hakkındaki tartışmalar üzerinden dönemin gazetelerine mercek tutarak takip ediyor Osmanlı siyasal tarihinin en çalkantılı yıllarına odaklanan Şeriat, Meşruiyet ve Meşrutiyet, demokratik bir yönetim ile din arasında bağ kurulmasına yönelik çabaların başlangıcını anlamak isteyenler için ufuk açıcı bir çalışma...
Tanıtım Metni