İnebolu-Kastamonu-Ankara’yı birbirine bağlayan yol, İstiklal Harbi’nin kazanılmasında çok büyük bir görev üstlenmiştir. Bu yolun savaş süresince ulaşıma açık tutulması hayati önem taşıyordu. Yalnız ortada bir sorun vardı. Bu yoksul ve erkekleri savaşlarda tükenmiş bölge halkı kendisine verilen bu görevi nasıl başaracaktı? Cephaneyi çekecek halk nereden bulunacaktı? 1919 yılının Eylül ayında yol güvenliği sağlanıp taşıma başladığında yoksul halk canla başla elindeki avucundakini satarak kağnılar edindi ve bu çileli yol hikâyesi böyle ortaya çıktı. Önce her yaştan her gruptan erkeklerden daha sonra büyük bir çoğunluğu kadınlardan oluşan kağnı kolları hiç durmadan dinlenmeden savaş sona erene kadar savaşan orduya cephane çekti. Savaş bittikten sonra İSTİKLAL YOLU adı verilen bu yolda yüzbinlerce yaşanmış hikâye vardır. İşte Şerife Bacı’nın hikâyesi bunlardan birisidir. Tüm hayatını cephane çekmeye adayan binlerce Türk kadınından biri olan ve bu yolda cephane çekerken Kastamonu Kışlasına 100 metre kala donarak şehitlik mertebesine kavuşan ŞERİFE Bacı’nın çilelerle dolu kısacık hayatını size sunmaya çalıştık bu eserimizde. 2 Ciltten oluşan birinci kitabımızda Şerife Bacı’nın kısacık hayatının ilk evresi yani Çanakkale Savaşları dönemi anlatılır. İkinci kitap ise Sakarya Savaşı dönemini kapsar. Nevzat OCAK
Tanıtım Metni