Ben kurgusu hiç bitmeyen bir hikaye yazdım. Ve onu yaşarken düzelttim.Telafilerle. Mükemmel oldu, oluyor. Çünkü her anını tanıyorum. Her anı çok değerli dersler ve armağanlarla dolu. Onu acı-tatlı, gerçek-yalan, lüzumlu-lüzumsuz olarak birbirinden kopuk yapmayı bırakıp, bir bütün olarak algılayıp, her şeyin ardındaki armağanı görebilen ettim kendimi. Ve gördüm ki, yaşantım hayallerimden daha gerçek değil. Hayallerim de yaşantımdan daha kurgusal olan değil. Ben tüm bu hikayeden ibaret olan da değilim. Ama rüyalarım, öykülerim, şiirlerim, hayallerim tüm yaşamımı bir bütün eden kurgularımmış.O nedenle birini diğerinden ayrı düşünemem. Birini kurgu, kuruntu, diğerini gerçek bilimem. Bu benim hikayem.Kurdum, oynuyorum ve anlatıyorum.Gönlünüz nasıl arzu ediyorsa o şekilde yorumlayın hikayemin kurgusunu. Yine de size her halükarda tek gerçeği verecektir.Yaşantımın ustası olduğumu. Ve bunu sevgi ile başarmış olduğumu. Kendimi tanıyarak ve onurlandırarak. Dışımdaki uzantıları gören ve tanıyan olabilmeyi işte böyle başardım. Ayaklarımı tanıyarak. Yürüyüp yol alarak. Hatalar yapıp pişman olarak. Günahlar işleyip azap duyarak. Ve sonra telafiler arzu edip telafi durumları yaratarak. Korkumdaki, kaygımdaki, öfkemdeki, kırgınlığımdaki anlamsızlıkları ve işe yaramazlıkların defalarca tecrübe ederek. Ve tüm bu yürekten bağışlayarak arındım. Özellikle de kendimi.