Ayı gibi büyük bir hayvan, normal yaşantımızda bizlere çok korkutucu gelirken çocuklarımıza neden peluş ayı oyuncaklar hediye ederiz? Farelerden tiksinen ya da korkan birçok insanın Mickey Mouse'lu kıyafetler giymesine ne demeli! Spatula alırken neden eliniz pembe, fuşya ya da uçuk maviye gider ki? Buz kalıbı alırken hiç desenli olanlardan almadınız mı? Altı üstü yapışkan kâğıt, hayır kalpli olsa ne fark eder yaprak desenli olsa ne fark eder ya da dümdüz olsa ne fark eder? Fark etmez mi dersiniz?
Sizleri, alışılmış ürünlerin farklı formlarının bizi nasıl kendilerine çektiklerini ve kendi beğenilerinizi anlamlandırmaya davet ediyoruz. Gelin; sevimliliğin pembe, mavi, yumuşak, kavisli, neşeli, tüylü, pofidik yollarından beraber geçelim!
Bu kitap; sevimliliğin ne olduğunu anlatmaya çalışan, aynı zamanda da pazarlama ile sevimliliğin harmanlandığı ve sevimliliğin ışığında pazarlamanın aydınlatıldığı bir çalışmadır.
Bu nedenle markette alışveriş yaparken, alışveriş merkezinde dolaşırken, televizyonda reklamları izlerken, billboardlarda afişlerle karşılaştığınızda algınız sevimlilik yönlü olabilir ve sevimlilik size daha görünür hâle gelebilir. Hiç merak etmeyin, bu, kitabı iyi okuduğunuzu ve sevdiğinizi gösterir ki sevimliliği fark edebiliyor olmanız bunun en temel göstergesidir, bundan sonra artık sevimlilik size mutlu mutlu gülümsüyor demektir. Kendinizi sevimliliğin kollarına bırakın, en kötü ihtimalle sadece tebessüm edersiniz.