“Mademki bu kere mağlubuz ne etsek, ne eylesek zaid. Gayrı uzatman sözü. Mademki fetva bize ait, verin ki basak bağrına mührümüzü.”
Tarihî romanlarıyla tanınan yazar Mustafa Yuka’dan tarihe ışık tutan bir roman daha okurlarıyla buluşuyor.
Yıldırım Beyazıt ile Timur arasındaki kavganın sebep ve sonuçları ve Osmanlı’nın en karanlık dönemi olan Fetret Dönemi ve bu dönemdeki iç karışıklıklarla birlikte, Şeyh Bedreddin’in Edirne’den başlayarak Bursa, Konya, Halep, Kudüs, Mekke, Kahire ve Tebriz’e varan eğitim yolculuğu, ülkesine bir âlim olarak dönüşü, halk arasında itibar görmesiyle birlikte kazasker olmasına kadar varan süreçle birlikte başlattığı isyanla bir dönüm noktası oluşu ve idamı ele alınıyor.
Mehmed Çelebi ve Musa Çelebi arasındaki taht kavgasının ortasında kalan Şeyh Bedreddin’in sarayda ve halk arasında sözü geçen bir şahsiyete dönüşmesiyle birlikte, Aydın’daki yoldaşı Börklüce Mustafa tarafından ortak mülkiyete dayalı Ortaklar köyünün kurulması ve her kesimde yoğun ilgi görmesi, Manisa’da Torlak Kemal, Aydın’da Börklüce Mustafa öncülüğünde, Osmanlı’nın adaletsizliklerine karşı başlatılan isyanlar konu ediliyor.
“Yârin gül yanağında gayri her şey ortak.” diyen bu anlayış Anadolu’nun birçok noktasında kabul görür eşitliğe dayalı ortak mülkiyet halk tarafından benimsenir fakat halkın ortak mülkiyete ve eşitliğe yönelmesi sarayın ve beylik sisteminin sonu anlamına gelmektedir…
Basım Yılı | 2024 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 432 |
Yazar | Mustafa Yuka |