Pek çok şair kendisini diğer insanlardan farklı bir yapıda görür. İki ayak, bacak, bir gövde ve başla şekillenen
kaba iskeletin şair adını alanlarının diğerlerinden farkı ne ola?
Kuşkusuz, farktan kasıt suret değil, öz, ruh.
Ruhsal durumu, dünyayı kavrayışı ile, evet, anladık, o farklı ve bambaşka birisidir.
Peki, şairi hayal avcısı olarak düşünenlerle, duygusal bir inek kategorisinde tutanlara ne dersiniz?
Ya hakikatlere ayna olup kendini sert, haşin, yalçın kaya-çelik maddelerle eşdeğerde tutanlar. Makinalar...
Yanılmadınız, şair kelime oyuncusudur, bir simyagerdir, bir gram noksan tartmaz kelimeyi. Kelimenin esiridir o.
Sihir, büyü, nücum, remil... bunlar da onun sorumluluğundadır; deve güreşi, sünnet şöleni, kocakarı ilaçları da...
Uyanıklık rüyalarını (sanrıları), şizofreniyi, paranoyak halleri, beyin kanamalarını... ya bunları kime yükleyelim?
Bunları yüklenen yok mu sanıyorsunuz?
Hepsini geçip diyoruz ki, şair diğer insanlara göre farklıdır, evet.
Basım Yılı | 2014 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 152 |
Yazar | Cevat Akkanat |