Hayata ilk geldiğimizde her şey çok güzeldi. Cennet gibi, kimisi babadan kullanıyordu torpilini kimisi de anneden. Herşeyin sınırsız ve sonsuz olduğuna inandık. Kayıplarımızda tam olarak bu yüzdendi. Emek vermeden, birşeyler için uğraşmadan herşeyin üstüne konmaya çalıştık. Ama çok geç anladık hayat aldıklarımız için içimizden birilerini çekip kopartıyordu aslında. Bunu da biraz yol katettiğimizde yanımızdaki insanların artık olmadıklarını farkedince öğrendik. Eğer bizde onlar gibi savaşsaydık, aslında bizde o görkemli hayatın esiri olarak kalıcaktık. Gerçeklerden çok uzak ve bir o kadar korkutucu yaşayacaktık. Nefsimiz hep daha fazlasını isteyecekti. Sankidünya sadece bizimmiş gibi davranacaktık. Ama davranmadık. Aradığımız tek bir şey vardı ve onun için savaştık. Zamanı geldi bülbül gülden vazgeçti. Aşk herkeste olmazmış ve bu kadar kolay olmazmış onu anladık. Bulmak için gittiğin yol bazen gözünü kör edebiliyormuş. Önemli olan gerçeği görebilmekmiş. Ve cahilliğimizi ne kadar fark edersek o kadar korkuyormuşuz aslında öğrenmekten de. İnandığımız kadar vardık hayatta. Bazen tek başımıza kaldık haklısın, çok konuştular arkandan onu da biliyorum. Ama bunların hepsinin sayesinde ortaya sen çıktın. Nereye gittiğin değil neye gittiğindi önemli olan. Neyin peşinden gittiğindi. Sen kimsin sorusuna cevap bulabilmekti niyetin. Sen Simurg, asıl olan sendin.Bulmak için gittiğin her yer kendi benliğine açılan yoldu.Vazgeçmeyen de güçlü olan da sendin.Sen Simurg olmayı seçtin.Herkese inat sen savaştın.Ve kalan insan ordusu, ne yaptığını asla bilmeyen bir beyaz yakalı olmak için sürüden asla ayrılamayan. Hayalin ne olduğunu bilmeyen insanoğlu sana sesleniyorum. Böyle olmak zorundadeğilsin. Kanatlarını öyle bir aç ki herkes kim olduğunu bilsin. Boşuna gelmedin hayata ve boşuna gitmeyeceksin.Ve ben ve de sen SİMURG, vazgeçmek doğamızda yok bizim.
Tanıtım Metni