İnsanlık tarihi kadar eski bir olgu olan göç, günümüzde de varlığını sürdürmektedir. Genellikle ekonomik nedenlerin ön planda olduğu göç kararında savaş, siyasi baskılar ve otoriter rejimlerin etkileri yadsınamaz. İtici ve çekici faktörlerin etkisiyle uluslararası göçte yaşanan artış, beraberinde Avrupa ülkelerinin sınırlarında daha sıkı tedbirler almasına ve sert göç politikaları uygulamasına yol açmaktadır. Bu durum, özellikle düzensiz göçmenlerin yasa dışı yollara başvurmasına ve insan kaçakçılarının ağına düşmesine neden olmaktadır. Hedef ülkeye yasa dışı yollardan giriş yapma uğruna türlü badireler atlatan düzensiz göçmenler, kolluk güçleri tarafından yakalanıp sınır dışı edilme tehlikesiyle de karşı karşıyadır. Bunun yanı sıra yasal yoldan göç eden düzenli göçmenler ve düzensiz göçmenler, göç ettikleri hedef ülkede çeşitli problemlerle karşılaşmaktadır. Bu problemler en temelde dışlanma, ötekileştirilme, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, aidiyet, kimlik, dil, işsizlik, uyum sağlayamama, eğitim-sağlık-barınma gibi sosyal haklardan mahrumiyet, can ve mal güvenliklerinin olmaması, insanlıktan çıkarılma gibi sorunlardır. Düzenli ve düzensiz göçmenlerin yaşadığı bu sorunlar bütün sanat dallarının yanı sıra sinemanın da merkezi meselelerinden biridir. Göçmen sinemasında göç politikalarının, göçmen kimliklerinin, mekânsal-toplumsal hareketliliklerin ve diasporik aidiyetlerin incelendiği bu kitapta; savaş, işsizlik, daha iyi bir yaşam gibi çeşitli nedenlerle isteyerek veya istemeyerek göçü deneyimleyen insanların hikâyelerini anlatan göç filmleri çözümlenmiştir.