Sirk gelmiş, koca alana kurulmuş, gittik arkadaşlarımızla gördük. Öyle büyük ki sirk çadırı, ühüü bizim gecekodulardan belki kırk elli tanesini içine alır. Döndük durduk çadırın yöresinde. Uzaktan iki fil grdük. Aslanların homurtularını duyduk ama,kendilerini göremedik.
- Acaba kaça girilir ki? dedi Salih.
Gişe üzerindeki giriş ücretlerini okuduk.
Of of of ... Girmeyiz ki. Ama bir güzel olurmuş sirk, bir güzel olurmuş ki, hiç televizyondan izlemeye benzemezmiş, okuldaki arkadaşımız Kaan söyledi, insan kendini düş görüyor sanırmış.
Peki, nasıl gireceğiz bu sirke, nasıl izleyeceğiz?
Annemiz para vermez ki, çok para. Annem o parayla yumurta alır, ekmek alır, makarna alır. Hayır, benim annem dünyada vermez o parayı. Nuri'ninki de vermez, Hakan'ınki de, Salhi'inki de, Olcay'ınki de.
