Sivil havacılık alanındaki, gerek ulusal gerekse uluslararası ticarî rekabet, fizikî şartların iyileştirilmesi ve teknolojik gelişmeler, günümüzde sektörün daha çok rağbet görür bir hâl alması sonucunu doğurmuştur. Bu paralelde, sivil havayolu ile yolculuk yapmayı tercih eden kişi sayısı da her geçen gün artış göstermektedir. Sivil havayolu ile yolculuk eden kişi sayısının artış göstermesi ise, her ne kadar uçak kazalarının sayısında istatistiksel bir artışa neden olmasa da kaza ile karşılaşabilecek kişi sayısının oransal olarak artması ihtimâline yol açmaktadır.
Kitapta, iç-hat yahut dış-hat yolculuk için sivil havayolunu tercih eden kişilerin, seyahatleri esnasında karşılaşabilecekleri olası bagaj kaybı, ziyaı, bagaj hasarı, bedensel yaralanma, gecikme hatta ölüm neticesini doğurabilecek kazalar/olaylar karşısında havayolu taşıyıcısının sorumluluğu ile bu gibi durumlarda zarar gören yolcunun başvurabileceği hukukî yollar, açabileceği dâvalar incelenmiştir. Bununla birlikte kitapta, sivil havayolu işletmesi ile aralarında herhangi bir taşıma sözleşmesi olmadığı için yolcu sıfatını haiz bulunmayan üçüncü kişilerin hava aracının kullanılması dolayısıyla maruz kalabilecekleri zararlar karşısında hava taşıma işletmesinin (işletenin) sorumluluğu ve bu sorumluluk karşısında açılabilecek davalar da ele alınmıştır.
Eserde, sivil havayolu ile iç hat yahut uluslararası taşıma esnasında yolcunun ölümü, yaralanması, gecikmesi, bagajın ziyaı, bagajın hasarı ve gecikmesi şeklinde bir zararla karşılaşan ilgililer ile havayolu şirketiyle aralarında hiçbir sözleşme ilişkisi bulunmasa da sırf sivil hava aracının kullanılması dolayısıyla ortaya çıkan gürültü, araçtan parça kopması, düşmesi ve benzeri olası durumlar neticesinde zarara uğrayan kişilerin haklarının en güncel sivil havacılık mevzuatı itibariyle nelerden ibaret olduğu ve bu doğrultuda ne gibi hukukî yollara başvurabilecekleri izah edilmektedir.