Arabaya bindikten sonra, "Ne çok özlemişim seni, pürüzsüz tenini ve bana her baktığında beni benden alan o gözlerini," diyerek elini saçlarımda gezdirdi. Ben de ona sarılmayı, evet ben de, ben de seni çok özledim demeyi istiyordum ama bunu yapmamak için kendimle çok mücadele etmem gerekiyordu. Ona baktığımda eriyip gidiyordum. Ona dokunmamaya nasıl dayanabilirdim ki? Ayrılacak olsak da son kez olsun sarılayım dedim. Ve o araba kullanırken daha fazla dayanamadan başımı omzuna yasladım. Sağ elimle ona sıkıca sarılıp, sol elimle de saçlarını okşuyordum. Hiçbir şey söylemiyordum ama hareketlerim ona duyduğum sevgiyi ve onu ne çok sevdiğimi anlatıyordu. O benim bu davranışlarımla çok mutlu oluyordu. Yine de yüzünün ifadesi kaygılı olduğunu ele veriyordu. Sanki ona söyleyeceklerimi hissediyor gibiydi.