Kanun koyucu, Cumhuriyet savcısını suç haberini alır almaz hemen işin gerçeğini araştırmakla görevlendirmiş olup, yapılan araştırma faaliyeti sonucunda yeterli şüphenin varlığı durumunda savcıyı iddianame düzenlemekle yükümlü kılmıştır. Bu durum, "kamu davasının mecburiliği ilkesini" kabulün bir sonucudur. Ancak suç teşkil eden her fiil bakımından kamu davasının açılması, yargılama makamına altından kalkamayacağı bir yük yüklemektedir. Suçların hiçbir kritere tabi kılınmaksızın yargılama makamı önüne taşınması çok fazla emek ve zaman israfına neden olabilmekte ve daha ağır cezayı gerektiren fiillerin yargılanmasına, kovuşturma makamının gerekli dikkat ve zamanı ayıramamasına yol açabilmektedir. Ayrıca günümüz ceza adalet sistemlerindeki temel yaklaşım, bireyi olabildiğince infaz kurumu dışında tutmak, bireyin sosyal izolasyona tabi kılınmasını engellemek ve bireye ikinci bir şans vermek üzerine kuruludur.
Ülkemizde de kanun koyucu, her ne kadar kamu davasının mecburiliği ilkesini kabul etmiş olsa da yukarıda belirtilen gerekçelerle, cezai uyuşmazlıkların yargılama makamı önüne taşınmaksızın soruşturma aşamasında sonuçlandırılabilmesini sağlayan çeşitli kurumlara mevzuatımızda yer vermiştir. Cumhuriyet savcısı, bazı suçlar bakımından kamu davasının açılması hususunda takdir yetkisini kullanmak suretiyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verebilecektir. Cumhuriyet savcısı ayrıca diğer bazı suçlar bakımından ise seri muhakeme, uzlaştırma, önödeme gibi kurumları uygulamak suretiyle, cezai uyuşmazlıkları soruşturma aşamasında sonuçlandırabilecektir. Cumhuriyet savcısı kendisine takdir yetkisi tanınan hallerde fiil ve fail hakkında kamu davası açıp açmamak hususunda seçim hakkına sahip iken, seri muhakeme, uzlaştırma, önödeme gibi kurumlar bakımından söz konusu kurumların özel şartlarının somut olayda var olup olmadığını değerlendirme yetkisine sahiptir. Bu sebeple Cumhuriyet savcısının belirtilen kurumlar bakımından sahip olduğu yetkinin takdir yetkisi değil, değerlendirme yetkisi olduğunu kabul etmek gerekir.
Kitapta; Cumhuriyet savcısının, soruşturmayı kamu davası açmaksızın takdir ve değerlendirme yetkisini kullanmak suretiyle sonlandırma yetkisine sahip olduğu durumlar açıklanarak, okuyucunun ilgisine sunulmuştur.