Bilindiği üzere meslek yüksekokulları iki yıllık eğitim veren yükseköğretim kurumlarıdır. Ana misyonları ise işletmelerin/kurumların ihtiyaç duyduğu ara eleman yetiştirmektir. Bu misyon doğrultusunda Türkiye’deki meslek yüksekokulu profili incelendiğinde birçok meslek grubuna hitap eden genel ve spesifik programların bulunduğu görülmektedir. Günümüz şartlarında rekabetin hat safhalarda olduğu düşünülünce piyasanın ihtiyaç duyduğu nitelikli elemanların yetişmesinde meslek yüksekokullarının üzerine büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Peki bu görev ve sorumluluklar nedir? Pazar şartlarının dinamikliği düşünülünce ve meslek yüksekokulları da bu dinamik piyasaya ara eleman yetiştirdiğine göre cevap ortada. Meslek yüksekokullarında okutulan müfredatın bu dinamik şartlara uygun olarak güncellenmesi ve uygulamalı eğitimlerle öğrencilerin donanımlı ve yetkin bir şekilde yetiştirilmesidir. Bu noktada literatürde de çok defa geçen ve tartışılan üniversite iş dünyası birliği akla gelmektedir. Peki bu noktada okullarımız ne kadar üniversite iş dünyası birliği içinde öğrencilerini yetiştirmektedir?