Televizyon... Evet evet, biraz da alkolün etkisiyle karşısında uyuyakaldığı televizyondan geliyordu bu sesler. Daha doğrusu bağırış çağırışlar. Tantana ve tatavalar. Kahvaltı esnasında kısmen izlediği sabah programının tekrarı? Kesinlikle!
Oflayıp puflayarak yerinden doğruldu. El yordamıyla uzaktan kumandayı aradı. Ancak ne var ki, biriken çişi işittiği seslere kıyasla daha rahatsız edici olduğu için güç bela ayağa kalkıp ışığı açtı...
Ve uykulu gözlerine inanamadı! Lacivert şapka, üzerinde dünyaca ünlü bir spor giyim firmasının kocaman bir logosu bulunan tişört, deniz şortu, parmak arası terlik. Ama plaja gidiyor ya da plajdan dönüyormuş gibi gözüken bu hiç tanımadığı kumral genç adam, elinde bir silahla sağ çaprazındaki tekli koltukta oturuyordu.
Hikayemiz böyle başlıyor. Peki nasıl devam ediyor?
Haydutluğa soyunmuş yazar adayı İlhami’nin, mağdur ev sahibi pozisyonundaki Eray’ı deyim yerindeyse ‘haklayacağını’ düşünüyorsanız şayet; Eray’ı, yani Sosyete Medyumu Cabbar’ı hiç mi hiç tanımamışsınız demektir!
Oynatalım...
Basım Yılı | 2023 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 157 |
Yazar | Ulaş Can |