Dil bir mucizedir; içimizde doğup, bedenin bariyerlerini parçalayan bir çığlık gibidir. Şeylerin imgelerini yeniden üreterek, onları ışığa, yani varoluşa çağırır. Dilin doğuşu bir dünyanın doğuşudur; kendisine karşı duran yine de onu aydınlatan başkasını anlamamızı sağlayan da bu dünyadır. Şiirsel dilde görüldüğü gibi, her dil gerçekten bir büyüdür. Kelime içeri girmemize imkân tanıyan tılsım gibidir; her telaffuz edildiğinde ânın dar penceresinden sonsuzluğu bize yeniden keşfettirir. Yazmak ise kendini şekillendirmeyi, kendini bulmayı öğrenmektir. Yazı kişinin kendisiyle bir tür sohbetidir, başkaları bu sohbetin dışında kalır. Hiç durmadan vahiy getiren tanımadığımız bir dostu içimizde keşfetmemizi sağlar. Hayatımız da her gün yazdığımız bir kitap gibidir, en iyi kitaplar zihnimizi beslemekten ziyade sarsanlardır. Fransız filozof Louis Lavelle’in bu kitabı, dil, sessizlik, düşünce ve okuma üzerinden, okuru, söz ve yazı hakkında derin bir düşünüme davet etmektedir.
Tanıtım Metni