Söz, bütün dinlerde ve kültürlerde kutsaldır. Hatta her şeyden önce söz vardır ve her şey sözle başlamış, sözle şekillenmiştir. İnsanlık, sözü düzenlemeyi ve söylediklerini yazmayı keşfettiğinden beri bambaşka bir hayata kapı aralamıştır. Bütün uygarlıkları, kültürleri ve milletleri var eden ve günümüze taşıyan, sözün oluşturma, biriktirme ve aktarma gücüdür. Türklüğü var eden de bugünlere getiren de Türkçedir. Atalarımızın taşa kazıdığı ilk bengü sözlerden bugünlere binlerce yıllık sözlü ve yazılı eserlerimiz bizi aynı değerler etrafında birleştirmiş ve her yerde her zaman bir arada tutmuştur. Sözün dilden dile gönülden gönüle akıp giden, hâlden hâle dönen görünümleri, yeryüzündeki varlığımızın ve binlerce yıllık hayatımızın doğal akışını yansıtıyor. Sözler bu akışın, birliğin, bütünlüğün, çeşitliliğin, zenginliğin belgeleri, canlı tanıklarıdır. Tarihimizin her dönemini ve bugünkü hayatımızın her yönünü sözlerin dünyasında Türkçenin zenginliğinde bulur ve anlamlandırırız. Türk dilinin söz dünyasından seçilmiş bir kısım sözler ve söz alanları üzerinden, Türk kültürünün zenginliğine ve çeşitliliğine ulaşmak, sözün izinde yürümekle mümkün.
Tanıtım Metni