Son iki asırda Müslüman toplumların düşünür ve yöneticileri batı karşısında yaşadıkları açmazlar ve ikilimlerde, kah teslimiyeti, kah sertliği (fikirde ‘kökdendincilik’, eylemde şiddet) , kah da sentez adına, yaşaması nerede ise imkansız ucube fikir ve yazıları seçtiler. Halkla ve yöneticilere yol gösterecek meselelerini çözecek ulema ve düşünürler gündemdeki meseleleri çözemedi. Askeri alanda başlayan yenilgiler iktisadi ve sosyal hayatta da devam etti. Batının kurum ve düşünceleri Müslüman ülkeleri istila etti. ‘Yenilikçi’lerin karşısında ‘gelenekçi’ler oluştu.
Tanıtım Metni