Pelin’in zihninde hiç susmayan sesler var. Tuhaf ve bir o kadar da tanıdık… O seslerle kavga etmek yerine duymak değil mi çözüm? Fark etmek… Dinlemek… Acıkmak kadar, susamak kadar ihtiyacımız yok mu kendimizi duymaya… *** “Maddi ihtiyaçlarımız (yeme, içme, ısınma) karşılanmadığında zihnimizin karışacağı, dünyadaki o güzel renkleri göremeyeceğimiz, maddi ihtiyaçlarımız karşılandığında ise zihnimizdeki seslerle barışık ve ahenkli bir hâlde renkleri tekrar görebileceğimiz ve bu yüzden manevi ihtiyaçlarımızın genelde geri planda kalacağı derin bir şekilde anlatılmış. Sadece küçüklerin sorgulamasını geliştirmekle kalmayacak, yetişkinlerin de hayal dünyasına katkı sağlayıp, onları farklı sorgulamalara iterek zihin dünyalarında yeni pencereler açacak bir hikâye.” Gökçem Elif YOLCU Psikolojik Danışman- Oyun Terapisti
Tanıtım Metni