İnsanların bitip tükenmeyen hırsları benliklerinin yok olmasına sebep olmuştur. Âdem’le başlayan yolculukta insanoğlunun geçirdiği değişim benliğin yok olması ile sonuçlanmış, yaşadığımız bu yer çıkarlar üzerine kurulu bir dünyaya dönüşmüş; bu yaşamda tek düzen, fırsatlar üzerine kurulmuştur. Geçmişten günümüze erk değişik karakterlerle karşımıza çıkmış; kimi zaman makam, kimi zaman ise para olmuştur. Bu süreçte insanoğlunun saflığı zamanla yok olmuş, insanoğlu av ve avcı olarak hayatına devam etmiştir. Günümüz insanı güne başlarken avcı edası ile yaşama girer; bazen avlar, bazen de avlanır. Zamanın getirdiği bu düzen yaratıcının yasalarına ters de olsa insanoğlu iyi yaşam ve daha güzel gelecek uğruna ruhunu satmaktan çekinmez.
Yaratıcının yarattığı en güzel varlığın bu hâlde olması, kirlenmesi ve kendini yok etmesi elem verici bir durum ama bunu insanoğlu umursamaz bile. Tarihin her safhasında hep bencillikler içinde yaşamış, sona doğru koştururken sahte hayatlar içinde kaybolmuştur. İnsanlar artık kendi sonlarına doğru yol alırlarken asla geriye dönüp bakmazlar. Varsa yoksa günü kurtarmaktır, daha iyi yaşama ulaşabilmek için ellerinden gelen çabayı gösterirler. Hiçbir ahlaki kuralı görmezler hatta kendi çıkarları için, vicdanlarını rahatlatmak için kendilerine göre kurallar koyarlar.
