Zengin olma hayalleriyle gittiği Şikago’da, işyerindeki seksi dilberin ayak oyunlarına kurban giden Peyami kendini kapının önünde buluverir. İşten atıldığı yetmezmiş gibi, bir süre sonra yabancı diyarlarda ırkçı aşağılamalara maruz kalan kahramanımız bu durumu kendine hiç yediremez. Türkiye’ye geri dönmeye karar verir ancak bu uğurda ayırdığı son parasını da bir dolandırıcıya kaptırır. Onun buralara kadar gelmesini sağlayan dahiyane fikirlerine bu kez de memlekete geri dönebilmek için ihtiyaç duyacak, kendi uçağını kendi yapacaktır!Dimitri, Kostas, Marie Belle ve kaptan pilot Peyami: 1930’lu-40’lı yıllar Şikagosu’na damgasını vurmuş bir avuç İstanbullu... Sizleri "Tayyare"lerine bindirip farklılığın zenginlik olduğu evrenlerine uçuracaklar."Beni Türkiye’ye taşıyacak uçağı kendim yapacağım. Evet, doğru duydunuz, kendime bir uçak yapacağım! Hooverkent’e atılmış bir uçak buldum. Atılmış dediğime bakmayın, baştan yapılırsa gökleri fethedecek kadar kanatları var. Pervaneleri hâlâ pırıl pırıl. Derdi nedir, niye hurdaya atılmış bilemedim. Ama onu tamir edebilirim. Onu gene uçurabilirim. Ve dostlar, hepinizi bana destek olmaya çağırıyorum!"