Christopher Isherwood en önemli romanlarından biri olarak kabul edilen ve Tom Ford tarafından sinemaya uyarlanan Tek Başına Bir Adam’da yalnız bir erkeğin bir gününü anlatıyor. Romanın odağında George var: Bir eşcinsel, ABD’de yaşayan bir İngiliz, bir tüketim toplumunda edebiyat profesörü ve genç öğrencilerin arasında yaşlılığın eşiğinde biri olarak tek başına bir adam. Isherwood’un bakışı George’un her hareketini bir kamera gibi gün boyunca yakından takip eder: Sabah kalkıp toplum içinde oynayacağı rol için hazırlanışını, üniversitedeki dersini ve öğrencileriyle ilişkisini, tek dostu Charlotte’la geçirdiği akşamı. George’un bir trafik kazası sonucu kaybettiği sevgilisi için tuttuğu yas ve Amerikan toplumuna dair keskin tespitleri bütün bu olaylara roman boyunca eşlik eder. Gün geceye doğru ilerlerken George’u hiç ummadığı bir sürpriz, okurları da unutulmaz bir son beklemektedir. Tek Başına Bir Adam, yalnızlık ve yabancılaşmaya karşı koyan bireyin bir portresi. Isherwood’un bir romancı olarak yeteneğinden hiçbir şey eksilmediğinin kanıtı. Anthony Burgess Ustaca bir eser... Cesur ve güçlü... Sunday Time
Tanıtım Metni