İnsanların şüphe ve korkuları Edison’a hiç etki etmezdi. Ümitsizliğe düşmek aklına gelmezdi. Her iş gününe bir çocuk gibi tertemiz bir düşünceyle başlar, geçen günlerin kötü taraflarını hatırlamaz, geçmiş kötü olaylardan bugünün yanlış yolundan ayrılmak için faydalanırdı.Zorluklarla mücadele, engellere karşı koyma, imkânsızı yapmaya çalışmak ona büyük zevk veriyordu. Onun mutluluğu para kazanmaya dayanmıyordu.O para biriktirmekten ziyade güçlükleri ortadan kaldırmayı kendisine gaye edinmişti. Eğer başka türlü olsaydı, hayatı böyle büyük işlerle dolu olmazdı. Kendisinden beklenebilecek gayet yerinde bir felsefe ile meselelerin hakkından gelmesini bildi.“Dökülmüş süt beni ilgilendirmez. Ben bir sürü başarısızlığa uğradım ama vaktimi onları düşünmekle geçirmeyip hemen yine geleceğe döndüm” diyordu. Belki hiç kimse Edison’un neden diğer tüm mucitlerden daha fazla öne çıktığını açıklayamaz. Ama insanlık bundan dolayı ona ancak minnet duyabilir.