Ticari anlaşmazlıklara ilişkin tazminat davaları birbirini tamamlayan iki bölümden oluşmaktadır. Hukuki bölüm haksız fiilin veya sözleşmenin ihlalinin tespitine ilişkin olup ticari bölüm hukuki bölümde yapılan tespite ilişkin maddi zararın hesaplanması ve tazminatın takdir edilmesidir. Maddi zarar tutarının gerçek zararın tazminini sağlayacak şekilde hesaplanması adaletin tecelli etmesini sağlayacak ve taraflar bu işlemden zarar görmeyecektir. Tazminat davalarında maddi zararın hesaplanması işlemi uygulamada mahkemelere bırakılmış, mahkemeler de sorunu bilirkişi listesinde yer alan kişileri görevlendirmekle çözmeye çalışmaktadırlar. Yargı kararları sistemin sorunlu olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bir diğer alternatif, davacı tarafın uzman kişiler aracılığıyla zaman ve emek harcanarak, doğru ilke ve yöntemlerle hesaplanmış maddi zarar tutarını ortaya koyması, buna karşın davalı tarafın da uzman kişilerce yapılacak değerlendirmelerle varsa yapılan yanlışlığı ortaya koymasıdır. Bu nedenle kitabımızda yasal düzenlemeler kapsamında; haksız fiil, sözleşmenin ihlali, haksız rekabet, yoksun kalınan kâr, sebepsiz zenginleşme, tek yetkili satıcılık sözleşmesinin feshi, haksız ihtiyati tedbir kararı, aşkın zarar, taşınır mal satışı, ticari sır, şirket birleşme ve satın almalar, şirketler topluluğunda hakimiyetin kötüye kullanılması, rekabet yasağının ihlali, örtülü kazanç aktarımı, inşaat sözleşmeleri, tıbbi kötü uygulamalar, sigorta sözleşmeleri ve bazı uluslararası sözleşmelere göre oluşabilecek maddi zararın hesaplanması konuları açıklanmıştır. Ayrıca, tahkim kurulları zarar hesaplama yöntemleri, dava harçları ile elde edilen tazminatların vergilendirilmesi işlemleri değerlendirilmiştir.