Başlıca alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından biri olan arabuluculuk, ilk olarak 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile ülkemizde alternatif uyuşmazlık çözüm yolu olarak uygulanmaya başlanmıştır. Arabuluculuk, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile 25.10.2017 tarihinden itibaren bazı iş davalarında dava şartı olarak uygulanmaya başlanmıştır. Dava şartı arabuluculuk yaygın olarak zorunlu arabuluculuk adıyla anılmıştır. Zorunlu arabuluculuk, 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun'un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na eklenen 5/A maddesi doğrultusunda 01.01.2019 tarihi itibariyle bazı ticari uyuşmazlıklarda da zorunlu hale gelmiştir.
Kitapta, ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olarak aranan zorunlu arabuluculuk konusu çeşitli yönleriyle ele alınmış, ticari davalar bakımından arabuluculuğa başvurunun zorunlu olduğu haller ile bazı talepler, dava çeşitleri ve usuli kurumlar bakımından arabuluculuğa başvurunun zorunlu olup olmadığının üzerinde durulmuş ve ticari davalarda zorunlu arabuluculuğun kapsamının belirlenmesine dair bir yöntem önerisi sunulmuştur. Devamında ise zorunlu arabuluculuk kapsamında görevli merciler, yetki hususu, arabuluculuğa başvuru, arabuluculuk faaliyetinin yürütülmesi, arabuluculuk faaliyetinin sona erme halleri ve sonuçları incelenmiştir. Yapılan değerlendirmelerde öğretideki görüşler ve mahkeme kararlarından yararlanılmıştır.