İnsanlar kendilerini ve çevrelerini ona yükledikleri anlamlar çerçevesinde kavrarlar. Bu anlam haritasını belirleyen en önemli unsurlardan birisi de özellikle son yıllarda sosyoloji başta olmak üzere sosyal bilimler alanında görünür olan değerlerdir. Değer alanı; insanlık tarihini, değişen sosyal ilişkileri ve günümüz pratiklerinin doğasını okumada fiziki eylemlerin ötesindeki başvuru merkezidir. Bu adım tüm sosyal bilimcilere, özelde sosyolog ve sosyal araştırmacılara toplumu, işleyişini ve dahası sorunlarını görebilme yolunda kapı aralar. Neden bazı davranışlar değişen toplumsal gerçekliğe rağmen aynı ölçüde değişmez? Ya da gerçekte aynı kalan bir şey var mıdır yaşamda? Sosyal ilişkilerimizi neye göre kurgularız? Özellikle son on yılda bu kadar hızlı değişim sürecinden bahsederken (özellikle Kovid-19 salgını ile beraber) bireysel, toplumsal pratiklerimizdeki yeni normlar sosyal etkileşim alanlarımıza nasıl yansımıştır? İnsanlar bu tür hızlı değişme dönemlerinde nasıl tepki verir, kendisini ve dünyayı nasıl anlamlandırır? Tüm bu soruları tartışabilmek ve toplumsal değişmelerin bireysel, kültürel, küresel yankıları değer dünyasının okunabilmesinde saklıdır. Değer, “Ben”im, “Biz”in ve tüm sosyal etkileşim biçimlerinin özünde var olandır.