Birey ile toplum arasındaki karmaşık ilişkiler ağı öteden beri düşünürlerin ilgisini çekmiştir. Terazinin bir kefesinin diğeri karşısında ağırlık kazandığı anlar, birini diğerine karşı savunma ihtiyacı doğurmuş, tarihe yön veren fikir ayrılıklarına, hatta kanlı savaşlara varasıya birçok çatışmaya da neden olmuş, sınıfları insan dünyasının bu iki ucunun birbirine temas ettiği mücadele cepheleri hâline getirmiştir. Peki, toplumsal sınıflar arasındaki ilişkiler, ittifaklar, çıkar birlikleri ve ayrılıkları nasıl haritalandırılabilir? Toplumsal sınıfların kendi ahlak anlayışlarını diğer sınıflara dayatması meşru mudur? Sınıflararası bir ahlak mümkün müdür? Zengin olmak yerilecek, yoksul olmak övülecek bir durum mudur? Sosyalist olmak yüce, kapitalist olmak aşağılık bir şey midir? Bu soru yalnızca bir derece meselesiyse ve belirli bir noktaya kadar zengin olmak doğru ve daha zengin olmak yanlışsa, aradaki dengeyi nasıl kuracağız? Amerikan sosyoloji geleneğinin iyi anlaşılamamış ve ‘unutulmuş’ kurucularından William Graham Sumner, sosyoloji literatürünün klasikleri arasına girmiş bu denemesinde, ilerleyen yıllarda akademik sosyoloji hâline gelecek alanın hayati soruşturma ve çatışma noktalarını parlak ve tartışmacı üslubuyla ortaya koyuyor. Birey/toplum arasındaki gerilimli ilişkiye dair derinlikli bakışıyla, sınıf ahlakına ilişkin beylik kabulleri sorguluyor.
Tanıtım Metni