Son zamanlarda küresel ölçekteki felaketler, insanların korkularını, savunma ve barınma güdülerini tetiklemektedir. Yapısal anlamda çözümlerden biri, tarihî süreçteki yapı malzeme ve yöntemlerine günümüz teknolojisini de dâhil ederek uzun zaman güvenle yaşanabilecek yapılara dönüştürmek olabilir.
Bugün şehrin dışında kaderine terk edilmiş ve günden güne yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan tabyalar, aylarca süren savaşlarda direnişin en önemli mekânsal kahramanları olmuş, askerlerin güvenliğinde kritik bir rol oynamıştır. Mimarlık tarihi açısından özel olarak değerlendirilmesi gereken, toprak altında oluşturulmuş, strüktürleri ve formları açısından farklılık gösteren bu yapıların belgelendirilip gelecek nesillere aktarılması, bir dönemin teknolojisinin yansıması olarak büyük önem taşımaktadır.
Bu kitapta, Rönesans sonrası silah teknolojisini ve buna paralel gelişen tahkim sistemlerini, 19. yüzyıl savaşlarının yönünü belirleyen tahkim yapılarının mimari gelişimini ve Edirne kenti özelindeki 19. yüzyıl savunma yapılarının detaylı analizlerini bulacaksınız.