"Tren, yalnızca yolcuları taşımaz kuşkusuz; irili ufaklı ‘belirtiler’ de trenle taşınır. 12 Eylül’ün Kars’a trenle taşındığını görebiliyorduk; vagonlardan askerler iniyor, iner inmez içtima ediyorlardı. Yol kenarında oynayan çocuklara göz kırpanı bir yana, kimisi görevi benimsemiş, etrafa öfkeyle bakıyordu." -Faruk Duman Tren, sadece bir ulaşım aracı değil. En azından meraklısı için öyle değil. Tren, bir seyyar penceredir, aslında kendisi de bir manzara. Tren, bir hayattır. "Demiryolcu" diye bir insan türü var: Meslekten demiryolcular ve demiryolu-tren tutkunları. Kendine mahsus bir romantizmi vardır trenin. Elinizdeki kitap, Türkiye’nin demiryolu politikasından, işte bu tren romantizmine uzanan bir şebeke hattı kuruyor. Türkiye’de demiryolculuğun tarihi... Ege ve İzmir trenleri... Ankara Ekspresi... İstasyon "olgusu"... Gar lokantaları... Demiryolcu işçiler ve sendikacılık... Demiryolcu futbol takımları... Demiryolu aletleri, demiryolu eşyaları... Tren şarkıları-türküleri... Trenler ve filmler... Tren duygusu...
Basım Yılı | 2012 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 328 |
Yazar | Tanıl Bora |