Öznesi insan olan turizmde mikro düzeyde işletmelerin, makro boyutta ise ülkelerin doğrudan ve/veya dolaylı yoldan insana, yani turiste ulaşmaları küreselleşmenin taşıdığı yoğun rekabetin ve krizlerin yaşandığı günümüzde büyük önem taşımaktadır. Özellikle 2019 sonundan itibaren küresel krize dönüşen pandemi süreci turizmde ve ona bağlı diğer pek çok sektörde küçülmeye neden olmuştur.
2021 Haziran’ından bu yana aşılama ve alınan önlemlerle birlikte uluslararası seyahatlerin yeniden artış eğilimine girmesi, pazar payı yarışındaki ülkelerde pazarlama çabalarını ve dolayısıyla tanıtım, halkla ilişkiler faaliyetlerini yeniden yoğunlaştırdıklarını göstermektedir. Bu noktada aktif talepten ziyade potansiyel talebin, yani seyahate katılmaya eğilimli, ancak gideceği destinasyona temkinli yaklaşan kararsız, çekingen kitlenin ikna edilmesi yoğun halkla ilişkiler gayretleriyle de mümkündür.
