Günümüzde silsileleri Hz. Ali’ye kadar uzanan tarikatlar kendilerini "Alevi" olarak kabul etmektedirler. Bu kelime sözlükte "Hz. Ali’ye bağlı" anlamına gelmektedir. Terim olarak Hz. Ali’nin soyundan gelenlere Alevi denmektedir. Bu çerçevede silsilesi Hz. Ali’ye dayanan tarikatların tamamı Alevi olup sadece kendilerini Alevi kabul eden Safevi ve Bektaşi tarikatları dışındaki Halvatiyye, Kadiriye ve Rifaiyye de Alevi’dir. Ancak Anadolu Türklerinde Alevi deyince Osmanlı’ya muhalif Safevi Tarikatı anlaşılır. Osmanlı topraklarında XV. yüzyılın son çeyreğinde belirgin olarak ortaya çıkan, adını kurucusu Şeyh Safiyüddin-i Erdebili’den alan Safevi Tarikatı, halk arasında "Kızılbaşlık" olarak bilinmektedir. Osmanlı toplumunda Kızılbaşlık küçültücü bir kelime olarak kullanılmış; II. Meşrutiyetten sonra meydana gelen zihniyet değişikliği nedeniyle XX. yüzyıl başlarından itibaren bunun yerine Alevi ismi kullanılmaya başlanmıştır. Cumhuriyet döneminde ise Alevi kelimesi tamamen yerleşerek yaygınlaşmıştır.