Cinsel istismar, çocuğa yönelik gerçekleştirilen istismar türleri arasında dünya genelinde en yaygın görülen ve açığa çıkarılması en zor istismar çeşidi olarak karşımıza çıkmaktadır. Mağdur çocukların gerek psikolojik gerek fizyolojik açıdan büyüme ve gelişimlerini olumsuz yönde etkileyen cinsel istismar olgusunun meydana gelmesinde, mağdur çocuğun kişisel özellikleri, aile yapısı, içinde bulunduğu sosyal çevre gibi pek çok risk faktörünün olduğu gözlemlenmektedir.
Oldukça vahim ve geri dönülmez sonuçlara yol açabilen cinsel istismarın önüne geçilmesi adına, tüm dünyada olduğu gibi Ülkemizde de söz konusu fiillerin, ceza yasalarında suç olarak düzenlendiği görülmektedir. Bu kapsamda cinsel istismar niteliğindeki fiiller, halen yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 103. maddesinde "Çocukların Cinsel İstismarı Suçu" başlığı altında düzenlenmiştir.
Bu kitapta, öncelikle cinsel istismar olgusu, multidisipliner bir bakış açısıyla incelenmiş olup ardından cinsel istismarın tarihsel süreçteki görünümlerine yer verilmiştir. Devamında, cinsel istismara ilişkin mukayeseli hukukta ve uluslararası sözleşmelerdeki düzenlemelere değinildikten sonra Türk Ceza Kanunu'nun 103. maddesinde yer alan "Çocukların Cinsel İstismarı Suçu", suç inceleme metoduna göre kapsamlı bir şekilde incelenmiş olup söz konusu suça ilişkin Yargıtay kararları ile doktrinde tartışılan hususlar ortaya koyulmuştur. Son olarak, cinsel istismar olgusuyla etkin bir mücadele yapılabilmesi adına çözüm önerileri ileri sürülmüştür.