Adil yargılama yapmak suretiyle maddi gerçeğe ulaşmaya çalışan hâkimin tarafsız olması gerekir. Burada tarafsızlık adil yargılama açısından bir amaç değil, araç niteliği taşımaktadır. Tarafsızlığın ön şartının ise bağımsızlık olduğu asla gözden kaçırılmamalıdır. Bu doğrultuda bireysel anlamda hâkimin, kurumsal anlamda ise yargının bağımsız olması şarttır. Konuya ilişkin uluslararası belgeler de bunun bir göstergesi niteliğindedir.
Hâkimin tarafsızlığının sağlanabilmesi için birtakım güvenceler söz konusudur. Yasaklılık, ret ve çekinme kurumu bu güvenceler arasında yer almaktadır. Nitekim kanun koyucu CMK'da hâkimin yasaklılığı, reddi ve çekinmesi kurumuna büyük önem vererek, konuyu ayrıntılı olarak düzenlemiştir. Tüm bunlar ışığında "Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda Hâkimin Yasaklılığı, Reddi ve Çekinmesi" adlı çalışma ortaya çıkmıştır. Anılan çalışmada hâkimin bağımsızlığı ve tarafsızlığını dolaylı yönden etkilemesi sebebiyle hâkimle aynı adlî teşkilat bünyesinde çalışan zabıt kâtibinin tarafsızlığı ile Cumhuriyet savcısının tarafsız olup olmadığına ilişkin tartışmalar da ayrıntılı olarak incelenmiştir.