Atatürk’ün Türkçeyi tabii yola koyma uğrundaki direktifleri ve hayatının son üç yılında geceli gündüzlü çalışıp çalıştırarak, Türkçeyi, söylediği çıkmazdan kurtarmak için sarf ettiği çaba, ayrı bir milli destandır. Hemen her alanda olduğu gibi dil konusunda da büyük hedefler koyan Ata’nın çizdiği yolda emin adımlarla hedefe yürümek, ilkelerinin bekçiliğini yapmak, her türlü engeli aşarak onun bu ülküsünü de en ideal seviyesine taşımak hepimizin görevi olmalıdır. Türkçenin bilim dili olarak sadeleşmesi, millileşmesi ve zenginleşmesi durdurulamaz. Milletimizin çağdaş medeniyet dilleri seviyesinde bir kültür ve düşünüş diline sahip olması ve bu dilin her an daha milli bir lisan karakteriyle zenginleşip güzelleşmesi, ulusal kazançların en büyüğü olacaktır.