Taşınmazlar üzerindeki hakları göstermek amacıyla tutulan tapu sicilinin, maddi kayıpları önlemek ve işlem güvenliğini sağlamak adına gerçeği yansıtması gerekli ve önemlidir. Gerçeği yansıtmayan tapu sicilinin düzeltilmesi için Türk Medeni Kanunu ile diğer bazı özel kanunlarda çeşitli yollar öngörülmüştür. Bu yollardan biri de eserin konusu olan, tapu sicilinin TMK'nın 1025. maddesi kapsamında düzeltilmesidir. Eserde, tapu sicilinin düzeltilmesi davası Türk Medeni Kanunu'nun 1025. maddesi ile sınırlandırılarak, konunun bu yönüyle detaylı işlenmesi ve daha sağlam temellere oturtulması amaçlanmıştır.
İki temel bölümden oluşan eserin birinci bölümünde, tapu sicilinin düzeltilmesi davası maddi hukuk yönüyle incelenmiştir. Bu kapsamda önce davanın hukuki niteliği ve özellikleri incelenmiş, dava benzer davalarla kıyaslanmış ve devamında davanın açılabilmesi için maddi hukukun aradığı şartlar ayrıntılı olarak ele alınmıştır.
Eserin ikinci bölümünde ise, tapu sicilinin düzeltilmesi davası usul hukuku boyutuyla incelenmiştir. Bu bağlamda, davanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda düzenlenen dava türleri içerisindeki yeri, görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğu, davanın tahkime ve alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına elverişli olup olmadığı, davanın tarafları, taraf değişikliğinin ne şekilde olacağı, davanın ihbarı ve davaya fer'i ve asli müdahale imkânının olup olmadığı, davanın açılması ile ilgili bazı temel özellikler, davada kullanılabilecek deliller ile ispat sorunu, dava sonrasında verilen hükmün özellikleri, kararın kanun yoluna taşınması ve son olarak dava ile ilgili bireysel başvurunun nasıl olacağı izah edilmiştir.
Eser, okuyucuların kolaylıkla kavrayabileceği sade bir dil kullanılarak ve güncel Yargıtay kararlarından faydalanılarak hazırlanmıştır.